Taşındık!

İlk yerleştiğimiz evden Ocak ortasında taşınarak yeni evimize yerleştik.

Taşınma ve ev bulma bizim için yepyeni bir macera oldu.  Burada işler Türkiye’de alıştığımızdan biraz daha farklı işliyor.  En önemlisi (ve de en güzeli) kiralık ev piyasasında bizde alışkın olduğumuz emlakçı ortamı yok. Genelde herkes kendi evini kendisi kiraya veriyor, gidip evi görüp ev sahibi ile anlaştıktan sonra kontrat yapıyorsunuz.  Kira koşulları yasal olarak belediye tarafından belirleniyor ve gene belediyenin hazırladıgı kontrat formatları kullanılarak sözleşme yapılıyor.

Taşınma kararı verdikten sonra ev aramaya başladık.  Yüzlerce ilan arasından bilmediğiniz bir ülkede ve semtte ev aramak epey zormuş. Öncelikle apartmandan ziyade müstakil bir ev aradık, ama gördük ki bizim istediğimiz yerleşime sahip yerlerde öyle ev bulmak pek mümkün değil.  Arabamız olmadığı için özellikle BART (metro) istasyonuna yakın yerlerde ama bir önceki evimizin sokağına göre daha sessiz ve sakin bir ev aramaya karar verdik.

Sonunda istediğimiz gibi sakin, müstakil evlerle dolu bir sokakta, kalabalık olmayan iki katlı bir binada istediğimiz gibi bir ev bulduk.  Güzel tarafı yeni evimiz iki katlı bir binanın zemin kattında ve mutfak doğrudan bahçeye açılıyor.  Çok büyük bir bahçe değil ama en azından yeşil ve sakin.  Üst katta ise ev sahibimiz ve bir başka kiracı oturuyor.

Evi bulduk, ev sahibi ile anlaştık.  Bu defa sıra taşınma organizasyonuna geldi.  Az eşyamız var neyse ki. Son bir yıl içinde defalarca eşya taşıdığımızdan bu defa fazla eşya edinmemeye çalıştık taşınma öncesi.  Yeni ev eskisine 1 km uzaklıkta en fazla, eh eşya da nasılsa, taşınma da ucuz olur diye düşündük, yanılmışız :)))  Amerika’da her tür işçilik acaip pahalı. Taşınma firmaları ile konuşunca adamlar taşıması taş çatlasa 2 saat sürecek 3-5 ağır eşya için bizden 700 USD para istediler!  Biz de araştırdık burada nasıl taşınılıyor diye, öğrendik ki herkes kendi taşınıyormuş.

U-haul diye bir firma var boy boy kamyon, taşıma platformları, eşyalara sarmak için battaniye filan kiralıyor saatlik ücretle.  Kamyon kiraları günlük 30 USD gibi komik bir rakam, üzerine de mil başına düşük bir ücret alıyorlar.  Buradaki tüm sokaklar, kaldırımlar engellilere uygun inşa edildiğinden tekerlekli bir platform kiralayıp en ağır eşyayı bile ite ite kamyona iki kişi rahatlıkla yükleyebiliyorsunuz.  Kamyonlarda da rampa var, kocaman koltuk bile iterek kamyona giriyor hiç kaldırmaya gerek olmadan.

Sonuçta 700 USD istenen taşınma işini Cüneyt ve ben, bir de henüz ehliyetimiz olmadığından arabayı kullanacak bir arkadaşın yardımı ile 70 USD maliyetle ve 3 saatte hallettik!

Az eşya olduğundan eşyaları yerleştirmek kısa zaman aldı.  Kısa zamanda alıştık yeni eve.  Sabahları yeşilliğe bakarak kahvaltı ediyoruz, süper bir his! :)))

Birkaç gün sonra bahçeye bir ziyaretçimiz geldi, fıstık düşkünü olduğu için edebiyat derslerinde öğretilen fıstıkçı şahap kısaltmasından esinlenerek adını Şahap koyduk.

Epey yüzsüz kendisi, sabahları günlük fıstığını almaya geldiğinde kimsenin dikkatini çekemezse pençesi ile cama vuruyor fıstık istemek için.  Kısa bir zaman içinde sadece şahap değil bütün sülalesi sabah kahvaltılarını almaya gelir oldular.

Korkarım bu gidişle mahallenin deli yaşlı teyzelerinin peşinden koşan kediler gibi bizim de peşimizden sincaplar koşacak :)))